28 Eylül 2007 Cuma

KONAKLAMA

BUTİK OTELLER

Cappadocia Cave Suites
Adres : Gafferli Mah.Ünlü Sok No:19 Göreme Nevşehir

Telefon : +90 0384 2712800
Faks : +90 0384 2712799

Gül Konakları
Adres : Sümer Mah.50420 Mustafapaşa Ürgüp Nevşehir

Telefon : +90 0384 3535486
Faks : +90 0384 3535487

Museum Hotel
Adres : Tekelli Mah.No.150240 Uçluhisar/Nevşehir

Telefon : +90 0384 2192220
Faks : +90 0384 2192444


5 YILDIZLI OTELLER

Dedemen Cappadocia
Adres : Ürgüp yolu 2.km.50200 Nevşehir
Telefon : +90 384 2139900
Faks : +90 384 2132158


4 YILDIZLI OTELLER

Atinöz
Adres : Ragıp Üner Caddesi No:23 50200 NEVŞEHİR
Telefon : +90 0384 2139961
Faks : +90 0384 2132884

Burcu Kaya
Adres : Orta Hisar Ürgüp/NEVŞEHİR
Telefon : +90 384 3433200
Faks : +90 384 34335000

Dinler
Adres : Mehmet Dinler Bulvari 50400 Urgup
Telefon : +90 384 3413030
Faks : +90 384 3414896

Gomeda
Adres : Sinasos Kasabası mevkii ayvalı yolu Sinasos 50420 ÜRGÜP
Telefon : +90 0384 3535050
Faks : +90 0384 3535459

Lykia Lodge
Adres : Uçluhisar yol kavşagı PK:48 50200

Peri Tower Hotel Cappadiocia
Adres : Adnan Menderes Blv.Otel Cad.No:13 Nar Kasabası Nevşehir
Telefon : +90 0384 2128816
Faks : +90 0384 2139028

Perissia
Adres : Kayseri Caddesi 50400 Urgup/NEVŞEHİR
Telefon : +90 384 3412930
Faks : +90 384 3414524

Yıltok
Adres : Avanos
Telefon : +90 384 5115210
Faks : +90 384 5114890


3 Yıldız Ve Altı Oteller

Arkadaş
Adres : Ürgüp/Nevşehir
Telefon : +90 384 3412395

Büyük Avanos
Adres : Kapadoya Cad.No:46 50500 Avanos
Telefon : +90 384 5113577
Faks : +90 384 5114863

Özyel
Adres : Orta-Hisar-Nevşehir
Telefon : +90 384 3432219

Sarnıç
Telefon : +90 384 3412340
Faks : +90 384 3413249

Surban
Adres : Yunak Mahl. PK:55 504000 Ürgüp
Telefon : +90 384 3414603
Faks : +90 384 3413223

Yavuz
Telefon : +90 384 3433995
Faks : +90 384 3433346

Yunak Evleri
Adres : Yunak Mah.50400 Ürgüp/Kapadoya
Telefon : +90 384 3416920
Faks : +90 384 3416924

AVANOS

Nevşehir İline bağlı bir ilçedir. Nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan yerleşiminin, Antik Devirdeki adı Venessa, Zuwinasa ya da Ouenasadır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititlerden beri süregelmektedir. Merkez bucağına bağlı 3, Özkonak bucağına bağlı 10 ve Topaklı bucağına bağlı 5 köyü vardır.

Çömlekçilik:
Avanos'ta da Hititler'den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir. Bu el sanatı kavimden kavime, babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos'un dağlarından ve Kızılırmak'ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir. Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur.

İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir.

Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak, Avanos yakınlarında suladığı tüflü, killi topraklar nedeniyle eski zamanlarda adına yakışır bir kızıllığa bürünüyor. Barajlar yaptıktan sonra bu özelliği genelde yokolmuştur.

Yörede yemek kapları, su testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler, su küpleri tanınan çanak ürünleridir. Avanos, günümüzde Kapadokya'nın El Sanatları Merkezi olarak tanınmaktadır.

Bağcılık:
İlçede önemli uğraşlardan biri de bağcılıktır. Elde edilen üzümler sofralık olarak kullandığı gibi, mağaralarda, doğal depolarda şarap üretiminde kullanılır.Özellikle el yapımı şarapları Dünyanın her yerinden rağbet görmektedir.

Gezilecek Yerleri

Zelve:
Avanos'a 5 km, Paşabağlarına 1 km uzaklıktaki Zelve, Aktepe'nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden olaşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir. Zelve, özellikle IX. ve XIII. yüzyılda hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş; aynı zamanda rahiplere ilk dini seminerler de bu yörede verilmiştir.

Çavuşin (Nicephorus Phocas) Kilisesi:
Göreme-Avanos yolu kenarında, Göreme'ye 2.5 km uzaklıktadır. Oldukça yüksek tek nefli, beşik tonozlu, üç apsisli olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. 964/965 yıllarına tarihlenmektedir.

Güllüdere (Aziz Agathangelus) Kilisesi:
Çavuşin köyüne yaklaşık 2 km uzaklıktaki Güllüdere vadisinin en soldaki kolunda yer alır. Vadinin hemen başlangıcında, solda dik bir yamaç üzerine yapılmıştır. Nef, dikdörtgen planlı, düz tavanlı ve geniş tek apsislidir. VI.-VII. yüzyıla tarihlenen mimariye IX.-X. yüzyılda apsis ilave edilmiştir.

Apsisteki iki ya da üç fresk seviyesi apsisin devamlı olarak boyandığını gösterir. Madalyon içinde tahtta oturan İsa'nın sağında ve solunda yer alan İncil yazarlarının sembolleri simetrik olarak resmedilmiştir. Düz tavan, kabartma olarak yapılmış, ortada daire içinde haç, kenarlarda ise palmiye motiflerinin arasında çelenk motifleriyle dekore edilmiştir.

Bu şekilde haçı esas alan dekorasyonlar daha çok İkonoklastik Döneme aittir. Kapadokya'da yaşayan halkın haça karşı özel sevgisinden dolayı İkonoklastik Dönem sonrasında da sevilerek yapılan bir motiftir. Çünkü haç Kudüs'teki "Kutsal Haç"ı temsil etmekteydi

Özkonak Yeraltı Şehri:
Avanos'un 14 km uzağında yer alan yeraltı şehri, İdiş dağının kuzey yamaçlarına volkanik granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça yoğun olduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler birbirlerine tünellerle bağlanmıştır. Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirlerinden farklı olarak katlar arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktadır.

Düzgün oyulmuş odaların girişleri kapatıldığında havalandırma da bu dar (5cm) ve uzun deliklerle sağlanmıştır. Yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü taşından sonra, tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökmek maksadıyla) delikler oyulmuştur. Özkonak yeraltı şehrinde Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehrinde olduğu gibi hava bacası, su kuyusu, şırahane ve sürgü taşları bulunmaktadır.

GÖREME

Masalsı bacaların arasına gizlenmiş olan Göreme Kapadokyanın kalbidir. Bölgedeki ilk dönem yerleşim Hristiyanlıktan Roma dönemine kadar uzanır. Göremedeki Ortahane, Durmus Kadir, Yusuf Koc and Bezirhane kiliseleri Uzundere, Bagildere ve Zemi Vadisine kadar kayalardan oyulmuş evler ve bacalar tarihin mistik yanını günümüze taşır.

Gezilecek Yerleri

Kılıçlar kilisesi:
Kılıçlar vadisinde Göreme Açık Hava Müzesi'nin yaklaşık 600 m kuzey doğusundadır. Haç planlı, dört sütunlu, merkezi kubbeli, haç kolları beşik tonozlu, batı köşe mekanları, düz tavanlı, doğu mekanları kubbeli olup üç apsislidir.

Kilisenin içi oldukça zengin bir şekilde fresklerle süslenmiş olup uzun bir İncil siklusunu içermektedir. Kılıçlar Kilisesi, IX. yüzyıl sonlarına, X. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir.

Sahnelerin Peygamberlerin görünümü, müjde, ziyaret, bakireliğin ispatı, Yusuf'un nişanlısı Meryem'i suçlaması, doğum, üç müneccimin tapınması, Yusuf'un rüyası, Mısır'a kaçış, isa'nın mabete takdimi, Vaftizci Yahya'nın görevlendirilmesi, Vaftizci Yahya ile İsa'nın buluşması, Vaftiz, İsa ve Zakkeus, Kör adamın iyileştirilmesi, Kudüs'e giriş, son akşam yemeği, Ayakların yıkanması, Havarilerin kominyonu (Kutsal ekmek ve şarapla takdis edilmesi), ihanet, Isa Hanna ve Kayafa önünde, İsa Platus önünde, Petrus'un İsa'yı inkarı, İsa Golgota yolunda, İsa çarmıhta, İsa'nın çarmıhtan indirilmesi, İsa'nın gömülmesi, İsa'nın cehenneme inişi, Kadınlar boş mezar başında, Havarilerin takdisi ve görevlendirilmesi, İsa'nın göğe çıkışı, Pentakost, Meryem'in ölümü ve aziz tasvirleri.

Kılıçlar Vadisi:
Göreme Vadisi ile Aktepe arasında tüf kayalardan oluşan vadilere Büyük Küçük Kılıçlar denilmektedir. İçinde su yolu geçen peribacaları, tüneller, ilginç biçimli kayalıkları ile etkileyici bir görünümü olan vadide Kılıçlar Kilisesi bulunmaktadır.

Göreme Kiliseleri:
Tokalı Kilise, Rahibeler ve Rahipler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, El Nazar Kilisesi, Saklı Kilise, Meryem Ana (Kılıçlar Kuşluk) Kilisesi, Aziz Eustathios Kilisesi, Durmuş Kadir Kilisesi Göreme Milli Parkı içindedir.

PERİ BACALARININ OLUŞUMU

Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla "Peribacası" adı verilen ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır. Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur.

Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır.

Daha çok Paşabağı civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloku bulunmaktadır.

Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan; şapka kısmı ise lahar ve ignimbirit gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır. Yani şapkayı oluşturan kaya türü, gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır. Bu peribacasının oluşumu için ilk koşuldur.

Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü olmaktadır. Kapadokya Bölgesi'nde erozyonun oluşturduğu peribacası tipleri; şapkalı, konili, mantar biçimli, sütunlu ve sivri kayalardır. Peribacaları en yoğun şekilde Avanos- Uçhisar-Ürgüp üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp Şahinefendi arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri Soğanlı vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır.

Peribacalarının dışında vadi yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır. Bazı yamaçlarda görülen renk armonisi lav tabakalarının ısı farkından dolayıdır. Bu oluşumlar Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere, Göreme, Meskendir, Ortahisar Kızılçukur ve Pancarlı vadilerinde gözlenir.

ÜRGÜP

Nevşehir’in 20 km. doğusunda olan Ürgüp, Kapadokya bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme’de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur.

Bizans döneminde Osiana ( Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular Dönemi’nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır. Ürgüp ve civarındaki ilk yerleşim antik adı ’’ Tomissos’’ olan Damsa Çayı’nın doğusundaki Avla Dağı etekleridir.

Daha geç dönemlere ait en önemli kalıntılar ise Ürgüp kasaba ve köylerinde bulunan Roma Dönemi’ne ait kaya mezarlardır. Bizans Döneminde de önemli bir dini merkez olan Ürgüp, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziydi. XI. yüzyılda Ürgüp, Selçuklular’ ın kentleri Konya’ya ve Niğde’ye açılan önemli bir kale konumundaydı. Bu döneme ait iki yapı kentin merkezindeki Altıkapılı ve Temenni Tepesi Türbeleri’dir.

Bir anne ve kızına ait olan ve XIII. yüzyılda yaptırılan ’ Altı Kapılı Türbe ’ , altı cepheli, her cephesinde kemerli pencereli ve üstü açıktır. Ürgüp’ün Temenni Tepesi’nde bulunan iki türbeden birinin, 1268 yılında Vecihi Paşa tarafından yaptırılan ve halk arasında Kılıçarslan Türbesi’ olarak da anılan Selçuklu Sultanı IV. Rüknettin Kılıçarslan’a, diğerinin ise III. Alaaddin Keykubat’a ait olabileceği düşünülmektedir. Ancak araştırmacılara göre bu olasılıklar oldukça zayıftır. 1515 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın Kadılık makamını doğduğu kent olan Nevşehir’e ( Muşkara) bağlaması nedeniyle ilk kez ikinci planda kalır. Şemsettin Sami 1888- 1900 yıllarında yazdığı Kamus-ül Alam adlı tarih ve coğrafya ile ilgili eserinde Ürgüp’te 70 cami, 5 kilise ve 11 kütüphane olduğunu belirtmektedir.

Aziz Theodore ( Tağar ) Kilisesi:
Ürgüp- Kayseri yolunda 8.5km. sonra sağa dönülüp 8 km. daha gidilince Ürgüp ilçesinin Yeşilöz köyüne ulaşılır. Buradaki Kilise ’T’ planlı, merkezi kubbelidir ( Kubbe çöktüğünden camla kapatılmıştır.) Üst katta bulunan galeriye bir merdiven ile çıkılmaktadır. Bu nedenle Kapadokya kiliseleri içinde tek örnektir.

Genelde resimleri iyi korunmuş olan kiliseyi üç sanatçı kendi stillerine göre farklı zamanlarda süslemiş- Aziz Theodore adına yapılmış olan Tağar Kilisesi, XI.-XIII. yüzyıllara tarihlenmektedir. Sahneleri: Deesis, Müjde, Doğum, Peygamberlerin görünümü, Havarilerin görünümü, İsa çarmıhta, Melekler Gabriel ve Michael, madalyonlar içinde aziz tasvirleri.

Pancarlık Kilisesi:
Ortahisar kasabasının güneyinde, Ürgüp - Mustafapaşa yolunun sağındaki Pancarlık vadisindedir. Düz tavanlı tek nefli ve tek apsislidir. Kilisedeki duvar resimleri daha çok yeşil zeminlidir ve oldukça iyi korunmuştur. İlk bakışta kiliseyi iki farklı sanatçının farklı zamanlarda boyadığı düşünülse de sahneler ve tüm yazılar ayrı ayrı incelendiğinde aynı sanatçı tarafından süslendiği anlaşılmaktadır.

Zengin İncil siklusunu içeren kilisede sahneler firizler halinde birbirini takip etmekte, frizin her iki yanını madalyonlar içinde aziz tasvirleri sınırlamaktadır. Pancarlık Kilisesi XI. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir.

KAPADOKYA

Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin dünyada en güzel bütünleştiği yerdir. Coğrafik olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da, bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır.

Roma İmparatoru Augustus zamanında Antik Dönem yazarlarından Strabon 17 kitaplık 'Geographika' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya Bölgesi'nin sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtir. Bu günkü Kapadokya Bölgesi Nevşehir,Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir.

Kayalara oyulmuş geleneksek Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler 19. yüzyılda yamaçlara ya kayaların yada kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir.Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır.

Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir.Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bir bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir.

IHLARA VADİSİ İÇERİSİNDEKİ KİLİSELER

Vadi içerisinde 105 kilise vardır. Bunlardan ziyarete açık olanlardan bazıları ise; Eğritaş Kilisesi, Ağaçaltı (Daniel)Kilisesi, Sümbüllü Kilise, Yılanlı Kilise, Kokar Kilise, Pürenliseki Kilisesi, Eskibaca Kilisesi, Saint Georges (Kırkdamaltı) Kilisesi, Direkli Kilise ve Ala Kilisedir.

EĞRİ TAŞ KİLİSESİ (Ihlara):
Çok büyük bir tapınak ve vadinin en eski yapılarından olduğu anlaşılan kilisenin Meryem'e ithaf edildiği, doğu duvarındaki bir kitabede belirtilmiştir. İki melek arasında oturan İsa, iki melek ve altı piskopos arasındaki Meryem, Hz. Yusuf'un rüyası, Mısır'a kaçış, vaftiz, Kudüs'e giriş gibi tasvirlerin yer aldığı fresklerin oldukça yıpranmış olmalarına karşın, boyalarının çok renkli ve canlı oluşu dikkat çekmektedir.

AĞAÇ ALTI KİLİSESİ:
Ihlara Vadisi içerisinde, vadiye giriş merdivenlerinin güney kısmında yer almaktadır. Haç planlı, kubbeli haç kolları beşik tonozlu, üç apsisli bir kilisedir. Ana apsis ve güney yan apsis yıkılmıştır. Kiliseye giriş yıkık olan bu ana apsistendir. Beyaz zemin üzerine kırmızı, gri ve sarı renkler kullanılmış, kuzey haç kolu tonozu oldukça zengin bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiştir.
Kilise İkonoklastik Dönem öncesine ya da IX.- XI. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Freskolarda, vahiy, ziyaret ve doğum, Mısır'a kaçış, Hz. İsa'nın vaftizi ve Hz. Meryem'in ölümü işlenmiştir. Kubbede ise, göğe çekiliş sahnesi yer alır.

SÜMBÜLLÜ KİLİSESİ:
Manastır mekanları iki kat halinde kaya kütlesine oyulmuştur. Aziz tasvirleri Kapadokya ve Bizans tipinden çok ayrıdır. Plan V. ve VI. yy. yapılarına uygundur. Bu bölgedeki diğer üç kilise ise, ayrı bir gruptur.Azizler diğerlerine benzer, fakat ortaçağ özelliğine kaymıştır. İncil’den az metin verilmiştir. Bunlarda da Suriye etkisi açıktır. Göreme ve diğer kiliselerde rastlanmayan özellikler ve ifadeler vardır. Bütün resimlerde İncil sahnelerinin sembolik bir üslupla gösterildiği dikkati çekmektedir.

YILANLI KİLİSESİ:
Haç planlı, beşik tonozlu ve apsislidir. Kuzey duvarında bulunan şapelin içinde keşiş mezarları yer alır. Kuzeyindeki ve güneyindeki dar haç kolları, tavanı kabartma bir haçla bezeli merkez mekanı çevreler.Batı duvarındaki yılanların saldırısına uğramış dört çıplak günahkar kadınla ilgili sahneden dolayı kiliseye bu ad verilmiştir. Sekiz yılanın saldırısına uğrayan birinci kadına ait kitabe tahrip olduğundan suçu anlaşılmamaktadır. Yılanlar ikinci kadını çocuğunu emzirmediği için göğsünden, üçüncü kadını yalan söylediği için ağzından, dördüncü kadını itaat etmediği ve söz dinlemediği için kulaklarından ısırmaktadırlar. Yılanlı Kilise IX.yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir.

KOKAR KİLİSESİ:
Tek nefli ve Beşik tonozlu olan kiliseye bugün yıkılmış olan apsisinden girilebilmektedir. ihtiyaç nedeniyle kayanın iç kısımlarına doğru oyularak cenaze salonu nefe ilave edilmiştir.Süslemelerin tonuna gri renk hakimdir. Oldukça iyi korunmuş olan tonozda büyükçe bir haç motifi vardır. Haç motifin ortasında yer alan kare çerçeve içerisindeki el motifi üçlü kutsama işaretidir. Çerçevesinde ise oldukça zengin dört alana ayrılmış geometrik bezemeler yer alır. Kilise IX.yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir. Kilise içerisinde Deesis, Müjde, Ziyaret, Bakireliğin ispatı, Doğum, Üç müneccimin tapınması, Vaftiz, Üç yahudi gencin fırında yakılması, Mısır’a kaçış, Son yemek, İhanet, İsa çarmıhta, Kadınlar boş mezar başında, İsa’ nın göğe yükselişi, İsa’ nın Gömülmesi, Pentakost ve aziz tasvirlerini içeren freskolar bulunmaktadır.

PÜRENLİSEKİ KİLİSESİ:
Kayaya oyulmuş dört bölümden oluşmaktadır. Narteks zemininde mezarlar mevcuttur. Freskolar X. yüzyıl başı ile XII. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. "Peygamberlerin kehaneti", "Meryem ve piskoposlar", "müjde", "ziyaret", "çobanların tapınması" gibi, İsa'nın çocukluğu ve İncil'den çeşitli sahneleri konu alan tasvirleri önemlidir.

SAİNT GEORGES(Kırkdamaltı) KLİSESİ:
Bölgedeki en yüksek kilise olup, 1283-1295 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır. Kilisenin kitabesi kilisenin tüm çevresini dolanmaktadır. Kilisedeki fresklerde incilin hikaye ettiği tüm konular ile Selçuklu Sultanı II. Mesud'un resmi tasvir edilmiştir.

DİREKLİ KİLİSESİ (Belisırma):
Kilisenin içindeki kapıdan keşişlerin türbelerine ve kilisedeki görevlilerin ikametgahlarına gidilmektedir. Kilise üstündeki sütunlarda ikişer sıra halinde resimler vardır. Azizlerin ve Havarilerin iki taraflarında kitabeler görülür. Bir manastır kilisesi olup XI. ve XIII. yüzyıl lara tarihlenmektedir.

ALA KİLİSESİ (Belisırma):
Köyün kuzeyinde ve vadinin doğu yamacında kayaya oyulmuş bir kilisedir. Hıristiyanlığın serbest bir hale gelmesinden sonra yapılmıştır. Cephesinin üst kısmında Havarilerin ve azizlerin resimleri yer almaktadır. Doğum, Anastasis, Kudüs'e Giriş, Mısır, Meryem'in Takdis Edilmesi gibi tasvirler yer almaktadır.